23 Haziran 2010 Çarşamba

Yazıntı...



Bak şimdi ay gibi doğuyor tepelerden,yalnızlığımız.Ne üşüttü bu sene mevsimler bizi,ne soğuk yaptı gönül dağlarımızdan gelen rüzgarlar.Bu sene ne düş tarlaları ekilebildi o yüzden,ne de mahsül alabildik.Hani bize yetecek kadar bile yani....

Kapkara işte kapkara.Gündüzler hep kapkara.Bıraktım geceleri.

Elleri ıslak bir katil dokunuyor hep sinsice boynuma.Sıkılıyorum,anlaşamıyorum onunla zaten.O da benden sıkılmış besbelli.Git diyorum... Gidiyor...

Kaldık mı yine bir başımıza.Şimdi bu koca şehirde yapayalnız,yağmur yağıyor zaten.Oturalım diyorsun yani bomboş odalarda.Ulan tam da alışmıştık ne güzel,yalan da olsa varlığına..

Yani şimdi yine mi içmek istiyeceğiz her akşam bi yerde..Yine mi çocuklara bağıracağız pencerelerden az ses yapsınlar diye,ya da gücümüzün yettiğine...


Neyse artık.Sen git yavaştan geç olmadan.Ben seni tutmadan git artık.Ne kelimeler kaldı söylenecek çünkü,ne bir hareket,ne de bir emir bu yıkımı durduracak.

Kalamazsın zaten buralarda...

Şimdi gidersen unutulursun,hiç olursun bir süre sonra,yaşanmamış olursun...

Gitmezsen yok ederim seni. Yok olursun....






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder