6 Kasım 2011 Pazar

Sensiz olacaksa... Olmasın

Maceradır…

Ülkeme aşk mektubudur.

Her yaban, neylersin ki yavan.

Edirne ötesi sabah kahvaltıları.

Bizde onun çay altıdır esası.

Ezine beyazı ve gemlik siyahı olmadan olmaz.

Birde otlu peyniri çıkarırsanız.

Sizden tatlısı bulunmaz.

Yurdum sevmek maceradır.

Öyle güzeldir ki çünkü.

Onu sevmek marifet bile sayılmaz.

Ankara Keskin’in bozkırında ısırırken tenini gecenin süt dişleri.

Ya da de ki eyvah, de ki havar.

Erciş’de bir göçükde, çocuk istihkakından çalıntıyla karınmış bir beton muammasının altında.

Herkesden orda kimse var mı kadar uzakta.

Misafir nefeslerle umut sayıklarken.

Yurdun sevmek maceradır.

Ya da büyük kalpli isimsiz bir kurtarıcı.

Bir serdengeçtinin kuvvetli eli sıkısından kavrayınca seni.

Bir bebek gibi gülümseyince kurtaranın yeryüzü.

Yurdun sevmek maceradır.

Yaralarına deyince çok uzaktan.

Tanımadığının bir dostun merhemi.

Göz pınarlarına taşınca memleket ve merhamet kelimeleri.

Yurdun sevmek maceradır.

Maceradır çünkü sevmek esasen dilsiz.

Gönderenin adresi yok bu aşk mektubu.

Bu darb-ı mesel bu cürmü masal.

Sensiz olmaz, sensiz olmasın, sensiz olacaksa olmasın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder